How I Feel - https://youtu.be/WCtWs6SOv-c?si=RlO7dYs64nAqxA2x
Nefes al, nefes ver; nefes al, nefes ver…
Devam et, nefesini topla, yok et artık şu gözyaşlarını, sakin ol, her şey yolunda…
Geçecek, geçecek, geçecek, GEÇMİYOR! SUS! geçecek, geçecek…
Sil gözyaşlarını, yakışmıyor sana başını eğmek, kalk ayağa, devam et….
Depresyon, dönüştüğün yeni kişiye alışma sürecindir, derler. Neye, kime dönüşüyorsun? Korkunç, kim bu duygusuz?
Ya gerçek olan oysa, ya koca bir yanılsamadan ibaretse gülümsemeler? Haline bak, aynaya. Sen ağlarken o gülmüyor nasılsa. Ellerin titriyor. Gecenin bir yarısı, dağılmış saçların, sesini bir köşede bastırmışsın çünkü hıçkıramayacak kadar korkaksın. Değişti şarkı, acımasızca doldu kulaklarına. Nerede kaldı o cıvıl cıvıl melodiler, nerede kaldı neşe, nerede söndü ışığın, nereden bulaştı gözlerine keder?
Teslim mi olacaksın? Sen, kendine dahi boyun eğmeye direnen savaşçı, sen mi teslim olacaksın?
Yoruldum, taşıyamıyorum, bittim anlamıyor musun, BİTTİM! YETER!
BİTMEYECEKSİN! Yalnız korkaklar pes eder.
Nefesin kesiliyor, neden hala uzatmaya çalışıyorsun saçlarını? Gülümsemenin arkasına daha ne kadar saklanabilirsin ki? Kabullen artık, mutluluk uzak bir hayalden ibaret sadece. Sonuçsuzluğa mahkum tüm çabaların. Boşa çıkacak, boşuna inadın. İhtimallerin peşinden daha ne kadar koşacaksın? Kaç kez daha yıkacaksın kendini ya olursa, ya severse, ya başarırsam, ya değişirse’lerle? Kaç kez daha çocukça hayallere sığınıp yok sayacaksın kötü niyeti? Kabul et artık, o küçük kız bu dünyaya ait değil. Kabullen artık, sustur onu.
Başaramayacaksın, ne pahasına olursa olsun koruyacağım onu.
Aptal, hala savaştayız sanıyorsun.
KABUL ET ARTIK, SEN BUSUN!
Ya gerçekten buysan? O zaman ne yapacaksın? Geçmişinin yaraları ve geleceğinin kaygıları arasına sıkışıp kalmışken bugünü daha ne kadar ıskalayacaksın? Anlaman gerek, kendinden kaçamazsın. Çok ağladın, çok nefessiz kaldın. Peki ya güldüklerin? Yok mu sayacaksın? Öfken huzurunu çalamaz senden; kederin neşeni, yorgunluğun umudunu lekeleyemez. Yanacaksın, evet, yanacaksın. Her yandığında küllerinden doğacaksın.
Defalarca doğdum küllerimden, rüzgarın neleri alıp götürdüğünü fark bile edemeden.
Hiçbir şeyin gittiği yok. Senden geriye yalnız sen kalırsın. Göğe savrulmuş kül zerrelerini aramayı bırak. Varlığını dahi unuttuğun yere, kendine, bak. Ne görüyorsun?
Yorgunum, güç bela duruyorum ayakta. Dört bir yanımda cesetler, paramparçalar. Yüzleri, yüzleri aynı. Yüzleri benim yüzüm.
Öldüklerini nereden biliyorsun? Vaz mı geçeceksin onlardan? Bak neşen hemen orada, zor nefes alıyor ama hala hayatta. Bir köşede masumiyetin duruyor, korkuyor olsa da tek ihtiyacı içten bir kucaklaşma. Işığın orada. Sönmedi, yanıyor hala. Umudunun hekimliğine ihtiyaçları var sadece. Durma öyle, iyileştir onları.
Ama…
Korkuyorsun, biliyorum. Tereddüt ediyorsun adımlarında. Haydi, dürüst ol bana. Biliyorsun iyileşeceklerini. Gülümsemeni, neşeni, inancını sana geri vereceklerini. Korktuğun şey tekrar dağılmak. Bir daha toplayacak gücü kendinde bulamamak. İşte tam da bu, bugünü ıskalamak. Oysa ‘’İnsana özgü bir yeteneksizliktir yaşayamamak. Yoksa hangi balık boğmuş kendini, hangi serçe atlamış camdan?’’ Boğulmamak için korkmayacaksın dalgalardan, düşmemek için inanacaksın kanatlarına.
Devam et, aldanıyorum sana.
Yalnız yalanlara aldanır insan. Ben sana yalan söylemiyorum. Ağladığın kadar güleceğini, en dibin en tepeye dönüşeceğini, yorulduğun kadar dinleneceğini söylüyorum. Uçup giden küllerin, kapanmış kapıların ardında ağlamak ne kazandırıyor ki sana? Kalk ayağa. Öfkenle, hüznünle, neşenle kabul edeceksin kendini. Böyle seveceksin. Ve unutmayacaksın. Aldığın her yarayı gururla taşıyacaksın.
Başarabilir miyim dersin?
Haksızlık etme kendine. Sen, bunca acıdan yüzündeki gülümsemeye zarar vermeden çıktın. Bak, hala gülümsüyorsun gözyaşların arasından.
Haklısın, gülümsüyorum.
Devam et öyleyse, haydi, tut elimi. Beraber kalkalım buradan, beraber saralım yaralarımızı. Beraber atalım en içten kahkahalarımızı. Söz ver, ne kadar derine batarsa batsın, inancını yok saymayacaksın. Gülmeyi, başarabileceğini, devam etmeyi unutmayacaksın. Söz ver; o kızın elini bırakmayacak, gözlerini hayallerinden ayırmayacaksın.
Söz…